Yazar: Nefise Kübra Kalkan
isim. /ˌɒntrəprəˈnɜː(r)/ /ˌɑːntrəprəˈnɜːr/ özellikle finansal riskler almayı içeriyorsa, iş kurarak veya işleterek para kazanan kişi.
Girişimcilik hakkında bu blogu yazmaktan kesinlikle heyecan duyuyorum. Kendim de bir girişimci olduğum için, ilgilenenlerle kendi deneyimlerimi paylaşmaktan memnuniyet duyarım. Ancak bu ilk blog yazısı için, bir kişiyi girişimci yapan özelliklerin tam olarak ne olduğundan bahsetmek istedim. Bir girişimcinin en önemli 6 özellikleri sizinle paylaşmak istedim.
Shark Tank jürisi ve girişimci Mark Cuban’ın dediği gibi, “Sevdiğiniz ve tutku duyduğunuz bir şey olmadıkça bir şirket kurmayın. “Bu aslında girişimci olmanın en önemli özelliklerinden biridir. Tanıdığım pek çok insan, tahmini kazançlarla motive oldukları için bir iş kuruyor. Bak, hızlı para kazanmak istiyorsan buna yatırım denir. Gidin ve size anında gelir sağlayacağına inandığınız bir şeye yatırım yapın. Ama kesinlikle sevmediğiniz bir işe başlamamalısınız, çünkü tutkunuz azalmaya başladığında kendinizi şirkette daha az zaman harcarken bulursunuz ve bu sonunda başarısızlığa yol açar. İşiniz ne olursa olsun, sizi heyecanlandırması gerekiyor!’
İyisiyle kötüsüyle her şeye hazır mısınız? İtiraf etmeliyim ki girişimcilik korkaklara göre değil. Lisede ticari haksız fiiller ve sözleşmeler dersindeyken, ilk önce mücbir sebeplerin tanımını ya da başka bir deyişle “Tanrı Elinden” olarak bilinen olayların tanımını öğrendim. Öğretmenim bunu çok fazla kafaya takmaya gerek olmadığını söyledi, genellikle insanın başına gelmez ne olur ne olmaz diye yazılır demişti. Dünyanın bir pandemi ile karşı karşıya olduğu ve bu nedenle pek çok işletmenin kaos yaşadığı 2021’e hoş geldiniz. Bazen bu kimsenin suçu değil ama insanın başına en olmadık şeyler geliyor, bunu göze almaya hazır mısın? Unutmayın, girişimci olmak demek ciddi finansal riskler taşımak anlamına geliyor. Bir girişimci, seçeneklerini tartabilmeli ve hesaplanmış ve sorumlu riskler almalı.
Bazen tükendiğiniz noktaya gelmişsinizdir, ancak gerçek bir girişimci her zaman kendilerini motive etmenin bir yolunu bulur. Çoğu start-up, ilk üç yıl boyunca kârlı hale gelmez, ancak o zaman bile ilerlemeye devam etmek için kendinizde güç bulabilir misiniz? Zorlukların üstesinden gelmek için yorulmadan çalışabilir misiniz? Küçük aksaklıkların motivasyonu caydırmaması için tam bir hedef veya “büyük resim” tasavvur etmenin yardımcı olduğunu düşünüyorum. Bazen kendi kendime düşünüyorum, en kötü ne olabilir ki? Başarısızlığı göze alabiliyorsanız, hatalarınızdan öğrenebilen biriyseniz, kendinizi oyunun içinde tutmak daha kolaydır.
Harika bir fikir bulmazsanız aslında bir girişim de yoktur. Girişimciler, kalıpların dışında düşünebilen ve yaratıcılığını sorunları çözmek için uygulayabilen kişilerdir. Ne de olsa çoğu işletme, insanlara ve toplumlara değer katmak için sorunları veya eksiklikleri giderir. Her zaman net bir vizyonunuz var ve inovatif fikirleri herkesten önce düşünebilen kişiler en iyi girişimcilerdir. Görselle ilgili açıklama yazısı.
Hey bunu yıllar önce yapmayı düşünmüştüm” diyen insanlardan mısınız? O zaman üzgünüm, siz bir girişimci değilsiniz. Yenilikçi olmak yeterli değil, harekete geçme dürtüsüne sahip olmanız gerekiyor. Fikrinizi veya yeniliğiniz için eyleme geçemiyorsanız bunu başka biri yapabilir.
Bir girişimci olarak, kendi zihinsel sağlığınızın farkında olmanız gerekir. Şirketim ne zaman bir zorlukla karşılaşsa, ekibimin de moralini yüksek tutması için dış görünüşüme ve kendimi zinde tutmak için fazladan zaman harcıyorum. Bir şirket ancak liderlerinin psikolojisi kadar güçlüdür. Bununla birlikte uyanık kalmalı ve ekibinizin psikolojisindeki değişiklikleri fark edebilmelisiniz. Küçük bir organizasyonun parçası olmak, çalışanlara çok fazla deneyim kazandırabilir, ancak aynı zamanda muhtemelen çoklu görev yaptıkları anlamına gelir ve bir lider olarak katkılarını takdir etmek önemlidir.
En sevdiğim girişimcilik hikayesi, Leonard Bosack ve Sandra Lerner’inkidir. 1981’de Stanford’dan mezun olduktan sonra bu çift okulda iki farklı bölümde çalışmaya başladı. Leonard, karısıyla iletişim kurmanın bir yolunu bulmak istedi, bu yüzden bilgisayarlarını bir ağa bağlamanın bir yolunu buldu, bu aslında ilk router teknolojisiydi. Bunun üniversite dışındaki diğer insanlar için faydalı olabileceğine karar verdiler ve 1984’te çift Cisco’yu kurdu.
‘Makalelerdeki görüş ve yorumlar yazar veya yazarlara ait olup , Force & Brothers’ın konu ile ilgili düşüncelerini yansıtmamaktadır.