Yazar: Doruk Babila
‘Tedarikçi Yönetimi’ temelinde tedarik döngüsü boyunca maliyet azaltarak, risk kontrolü ve performans yönetimi yoluyla tedarik değerini konsolide eden bir yöntemidir. Bu yöntem ile kaynak yönetimi, sözleşme yönetimi, performans değerlendirmesi ve tedarik stratejileri merkezileştirilerek, tedarikçilerin performansı sürekli olarak optimize edilebilir. Doğru bir “Tedarikçi Yönetimi” yaklaşımının şirkete sağlayacağı kazanımları aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
‘Tedarikçi Yönetimi’ni bir döngü olarak ele alırsak Temel anlamda birbirini besleyen 4 süreçten oluşan bu metotoloji, döngüsel yapısıyla şirketin tedarikçi yönetimi ve gelişimi yaklaşımını tanımlayan bir çerçeve olacaktır. Sürecin ilk adımı olan ‘Segmentasyon’ sürecinde alınan ürün ve hizmetlerin şirket açısından önem derecesine göre sınıflandırılır. İkinci adımda seçili ürün ve hizmet grupları için ilişki yönetiminde kullanılacak yöntemler ve organizasyon önerisi paylaşılacaktır. Döngünün “Performans Ölçümü ve Değerlendirme” adımında, alınacak kararlara temel teşkil edecek metotolojilere yer verilecektir. En son adımda ise sürecin ana amacı olan ‘Tedarikçi Geliştirme’ süreci yürütülmelidir.
Segmentasyon sürecinde Kraljic Matrix metotu ile satın alımı gerçekleştirilen tüm ürün ve hizmet gruplarının, şirket açısından teşkil ettikleri önem derecesine göre (Ekonomik ve Tedarik Risk Etkilerine göre) sınıflandırılır ve tedarikçi yönetimi altında yer alan faaliyetlerin odaklanacağı alanları belirlenir. Kraljic Matrix, kısaca tedarik zinciri yönetiminde bir şirketin satın alımlarını veya tedarikçilerini dört farklı segmente ayırmak için kullanılan bir yöntemdir. Bunlar;
Stratejik Alımlar: Hem ekonomik etki açısından hem de karmaşık ve/veya riskli piyasalardan tedarik koşulları açısından şirket için önemli olan bileşendir. Bu alanda, piyasanın ekonomik durumunun sürekli izlenmesi, teknik çalışmalar, alternatiflerin yaratılması, istikrarlı ilişkilerin geliştirilmesi ve tedarikçilerle iş birliği orta-uzun vade yürütülmesi gerekmektedir.
Darboğaz Alımları: Ekonomik açıdan düşük ticari etkiye sahip ancak tedarik sürekliliğinin risk altında olduğu bileşenler. Bu bileşenlerin yönetimi, maliyeti daha az vurgulayarak, tedariki garanti altına almak için müşteri ve tedarikçi arasında orta-uzun vadede iş birliği ilişkileri yaratmayı amaçlanmalıdır.
Kaldıraçlı Alımlar: Şirket için önemli olan, ancak bol arz ile düşük riskli pazarlardan sağlanan bileşenlerdir. Adından da anlaşılacağı gibi, tatmin edici bir iş sonucu sağlamak için bu satın alma kategorilerinin optimal yönetimi esastır. Bu tür bir bileşen için şirket, pazarlık gücünden ve teklifin bolluğundan en iyi şekilde sık görüşmelerle yararlanma eğilimindedir.
Kritik Olmayan Alımlar: Şirket üzerinde düşük etkisi olan ve bol ve/veya düşük riskli pazarlarda bulunan bileşenler (örn. ofis kırtasiye malzemeleri). Bu tür kalemler için amaç, örneğin satın alma işlemini alt yöneticilere devrederek veya katalogları kullanarak idari yükü azaltmak için tedarik sürecinin verimliliğini en üst düzeye çıkarmak olmalıdır.
Sonraki aşamada belirlenen ürün grupları için tedarikçi analizi yapılarak her biri ürün grubu için öne çıkan potansiyel stratejik tedarikçi kategorisinde değerlendirilebilecek şirketler belirlenmelidir.
Değerlendirme yapılırken kalite, teslimat, teknoloji kullanımı, maliyet, sürdürebilirlik yapısı (finansal ve ticari), uyumluluğu, iş birliği isteği vs. gibi temel unsurları kapsayacak şekilde bir metotoloji uygulanmalı ve aşağıdaki temelde bir sınıflandırma yapılmalıdır:
Son olarak ilgili Segmentasyon adımının her yılın başında gerçekleştirilen ve ilgili yıl için Tedarikçi Yönetimi uygulamalarında rehber teşkil eden; yıl içerisinde değişen koşullara uyum sağlayacak şekilde yıl içerisinde dinamik olarak yürütülen canlı bir süreç olması gerektiğinin unutulmaması gerekmektedir.